top of page

Duman Adamlar

Yazarın fotoğrafı: fatossomsafatossomsa

Duman Adamlar

Michael Ende tarafından yazılan Momo çocuk gözüyle büyüklerin başdöndüren hızdaki dünyasının anlatıyor. Bende iz bırakan birkaç kitaptan biri olduğu gibi tüm insanlığın da üzerinde düşünmesi gereken bir konuyu ele aldığını düşünüyorum.

Momo, Çok eski zamanlarda , sıcak ülkelerin kocaman görkemli kentlerinden birinde çocuk esirgeme kurumundan kaçarak kentin eski antik harabelerinin yer aldığı bir kasaba da yaşamayan başlayan bir çocuk. Kocaman iri gözleri ile insanların gözlerinin içine bakan, gerçek dinlemenin büyüsünü herkese geçireren özel biri. Öyle ki Momo’un dinleme büyüsünün etkisiyle büyük, küçük demeden her kimi dinliyorsa daha derdini anlatırken kendiliğinden çözümünü de bulurmuş.

Çocuklar Momo’nun yanında hiç sıkılmaz, ne oynasam diye düşünmez, aralarında mızıkçılık yapmaz, birbirinden güzel düş dünyalarına yelken açar saatlerde oyun oynarlarmış. Küskün büyükler kendi haklılıklarını ispat etmek için Momo’ya gelir birbirine suçlayan konuşmalara başlar,kavga eder Momo’nun şaşkın bakışları arasında nihayet gerçek kırgınlıklarını,kızgınlıklarını keşfeder ve sonunda itirafların arkasından gelen karşılıklı özürlerle barışır giderlermiş. Öyleki halk arasında ’’- Git derdiğini Momo’ya anlat’’ diye bir kavram bile gelişmiş. Ancak Momo’nun gelmesiyle bambaşka bir huzur ve güzellik kazanan kasaba da bir süre sonra tuhaf şeyler olmaya başlar. Birbirine her daim güleryüzle yardım eden komşular ortalıkta görünmez , oyun oynamaya gelen çocuklar birer birer azalır. İnsanlar asık suratlı , mutsuz ve sürekli bir telaş halindedir. Önceleri ne olduğunu çok farkedemeyen Momo birgün tüm insanlığın duman adamlar tarafından kandırıldığını farkedince tek amacı insanlığı duman adamların elinden kurtararak eski mutlu günlere geri dönmek olur.

Peki kimdi bu duman adamlar ???

Zaman tasarruf şirketinde çalışıyoruz söylemiyle insanlardan zaman biriktirmelerini , 5. yıldan itibaren dilekleri zaman, biriktirdikleri zaman oranında 3 kata varan faizlerle biriken zamanlarını geri vereceklerini böylece tasarruf sahiplerine hayal ettikleri yaşamı yaşayabileceklerini vaad ederek kandıran ve tamamen insanlıktan çaldıkları zamanla varlıklarını sürdüren duman renginde melon şapkalı ağızlarında sürekli sigarayla dolaşan yaratıklar. Duman adamların çığ gibi insanlığı kandırmabilmelerinin en temel sebebi insanların hayallerine göre vaad vermeleri ve vaadlerle kandırılan tarafın kesinlikle duman adamları anlaşma sonrası hatırlamamaları. Hayatındaki tüm değişiklikleri kendi kararları ile yaptıklarına inanmaları.

Ortaya çıkan sonuç ise günümüz biz’i. Aynı apartmanda birbirini tanımadan, aynı asansörde karşımızdakinin yüzüne bakmadan, günaydın ‘ı bile esirgeyerek sürekli koşturmak. Uzuuun ve bi okadar yoğun geçen saatler sonrası eve gelerek yeme, içme, uyuma gibi zorunlu temel ihtiyaçlarımızı bile çoğu kez kısmen ve sağlıksız biçimde giderdikten ertesi gün tekrar aynı tempoda çalışmak üzere yola çıkarız. Çocuklarımızla sohbet edecek, oyun oynayacak, masal okuyacak vaktimiz olmadığı için masal okuyan kitaplar, düğmesine basında konuşan oyuncaklar,uzun zaman oyalanmasını sağlayacak renk ve çeşitlerde alır sonrasında da tüm bu cicili bicili oyuncakların alabilmek için çalışmak zorunda olduğumuzu anlatırız. Onlardan ayrı kaldığımız zamanların yarattığı açığıda kapatabilecek kadar iyi eğitim almaları için koca koca duvarları olan pahalı okullara gönderir masraflarını ödeyebilmek için daha da çok çalışırız. Duman adamlar boş durmaz, sürekli çalışmamızı garantilemek için borçlanarak yatırımlar yapmamız gerektiğini fısıldar kulağımıza. Zamandan olduğu gibi, paradan da tasarruf yapmalı, en güzel evi almalı, en iyi arabaya binmeli, en iyi yerden yemeli tabi ki trendy giyinmeli ve tüketmeliyiz. Malum bugünün trendy’si yarın yeni bir trendy çıkana kadar sürer dolayısıyla evimiz,arabamız tükettiğimiz herşeyi düzenli olarak yenilemekle mükellefiz.

Hem bugun en güzelini yapmalı hem ileride hayallerimize kavuşabilmek için çook ama çook çalışmalıyız. O yüzden sloganımız tüm zaman israflarına paydos. Yoksa içine düştüğümüz fare kapanı bizi kendi karanlığında gömer. Zaman israfında neler mi var; işin felsefesi bir şekilde kazanç elde etmeyeceğimiz tüm faaliyetler. Mesela; ailemize ayırdığınız özel zamanlar, eşimizle dostumuzla geçirdiğimiz keyifli dakikalar, kitap okumak, sanatsal faaliyetlerle uğraşmak,spor yapmak,kendimize yada sevdiklerimize özel sofralar kurup ağırlamak, gibi ruhumuzu besleyecek tüm faaliyetler boşa harcanan zaman. Tüm bunları tasarruf ederek ileride faiziyle geri almak ve hayallerimize kavuşmak varken neden boşa zaman harcayalım değil mi ?

Diğer taraftan , duman adamların kandıramadığı tek varlık çocuklardır . Çünkü çocuk için dün ve yarın yoktur. Çocuk için AN vardır. Anı doyasıya yaşamak vardır. Çocuk demek her koşulda gülümseyebilmek demek. Çocuk demek maddeden bağımsız mutlu olabilmek demektir. Amma velakin duman adamlar biz büyükleri hep daha fazlası için kandırdıkça çocuklarımız da aynı mutsuzluk kulübünün zorunlu üyeleri olmaya başlarlar.

Asıl mutsuzluluğumuzun insan gibi yaşamaktan uzaklaşmak olduğunu unutup, sahte mutluluklar satın almaya çalışırız. Sanırız ki; reklamlardaki yeni arabayı aldığımızda reklamdaki adam gibi havalı ve başarılı oluruz, yada mankenin üzerindeki elbiseyi giyidiğimizde manken kadar çekici, çikolatayı yiyen kız kadar seksi. Her bir reklam bize

’’ beni alırsan seni mutlu edeceğim ‘’ ,

‘’ kusurlarını benimle kapat’’,

‘’benimle daha saygın ol’’

‘’ ben senin başarının kanıtıyım ’’ gibi sonsuz vaadler sunarak gerçek mutsuzluğumuzun sebebini unutturur sahte mutluluklara yönlendirirler. Velhasıl koca bir ömür koca bir yalanda uçup gider .

Evet Momo bu gerçeği farkettikten sonra tüm varlığını insanlığın içine süreklendiği bu kocaman kandırmacayı açığa çıkarmaya adar.Sizce Momo tüm insanlığı sarmış bu dumanlardan kurtarmayı başarabilecek mi ? İnsanlığı bilmem çocuk gözüyle büyüklere yazılmış bu kıymetli bu eser 8 yaşındaki kızım İpek’le benim yaşamında çok önemli bir yer edindi, ortak bir dil geliştirmemize vesile oldu. Aynı evin içinde birbirimizden ayrı geçen zaman uzadı mı, ‘’- heeey kov şu duman adamları , seni esir almaya başladı ? ‘’ yada ihtiyacımız olmayan ama rengiyle,dokusuyla,kokusuyla beni al, beni al diye bağıran trendy tüketim malzemelerine ‘’- sizi gibi duman adamlar, gene bizi kandıracak yeni şeyler yapmışsınız’’ demeyi başardık. Birimiz unuttuğunda diğerimiz hatırlatır oldu duman adamları. An’ı yaşamaya ve anı biriktirmeye daha çok özen gösterir hale geldik.

Belki bu satırlardan sonra Momo’yu merak eden, okuyan ve aynı keyifli değişim keyfini yaşamak isteyen olur diye paylaşmak istedim. Paylatıkça çoğalsın istedim.

bottom of page