top of page

Öğrenilmiş Başarısızlık

Fatoş Somsa

Öğretilmiş Başarısızlıklar

Okumayı seven herkezin Mümin Sekman’ın kitapları hakkında bilgisi vardır diye düşünüyorum. “Herşey Seninle Başlar” kitabında üstüne basa basa örneklerle , deneylerle başarısızlığın bizlere öğretildiğini ve başarısızlığın bir kader olmadığını anlatmaya çalısıyor . Bu hafta sonu ilkokul birinci sınıfa başlayan gözbebeğimiz Kadir’in okulu ve sınıfı hakkında bilgi edinmeye çalışırken öğretilen başarısızlıkla ilgili çok canlı ve sizlerle paylaşma ihtiyacı hissettigim bir deneyim yaşadım. * Birçoğumuz yaşadık yada yaşayacağız minicik yüreklerin hayata başlama sevincini.. Üzerine titreriz onuna beraber okula gider ,geliriz.. Öğretmene ,sınıf annelerine ricalarda bulunuruz aman çocuklarımız sizlere emanet; ağlamasınlar , terlemesinler ,düşmesinler. Sınıflarına , okullarına alışana kadar dünyamızın merkezi başladıkları okullarıdır bizim için. Sonra onlarla birlikte yeniden çizgi çizmeyi , alfabeyi öğrenmeye başlarız öğrenilen her yeni şeyde sevincimizi paylaşarak. Bizim sınıfın öğretmeni 15 gün içinde iki kez toplantı yapmak zorunda kalıyor , çünkü öğrencilere ait iletişim bilgilerini bir türlü velilerden alamıyor , anlatmaya çalışıyor değerli arkadaşlar iletişim bilgileriniz olmaz ise ”Allah Korusun bir şey olduğunda sizlere nasıl ulaşacağım” , “bu bilgileri vermek sizin için nasıl bir risk içeriyor“ diye rağmen verilerimiz eksik. Devam ediyor toplantısına , bilinçli her öğretmenin yaptığı gibi. Aile içi davranışların çocuğun kişiliğini nasıl etkilediğini ,başarılarında yada başarısızlıklarında ailenin oynadığı rölün önemimi , çocuklarda bırakacağı izleri bu öğrenim yılında yaşadığı çok çarpıcı bir deneyimi isim vermeden velilere paylaşıyor. Öğrencilerimizden biri okulun başladığı ilk günden beri tahtaya yazdığım ve öğreneceğimiz her şey için, parmak kaldırarak - Öğretmenim ben bunu yapamam ki.. diyor. - Birlikte yaparız öğrenirsin çocuğum diyorum, yapıyoruz ve gayet güzel yapıyor. Bir ,üç ,beş her yeni şekil yada harfte aynı soruyu tekrarlıyor. Bir gün yine – Öğretmenim ben bunu yapamam ki dediğinde kızıyorum ve – Yapamazsan yapama, ne yapmamı istersin yani? diye sorduğumda - Ceza verin öğretmenim Şok ve şaşkınlık içinde nasıl bir ceza diye sorduğumda - Kulağımı çekin öğretmenim, sonrada 5 kez tokat atın, babam hep öyle yapıyor çünkü. Eminim bu yazımı okuduğunuzda sizinde benim gibi içiniz burkulacak bu minicik yürek için. Minicik yüreğe öğretilen bu başarısızlığın ve şiddetin gelecekte onu nasıl bir yetişkin yapabileceğini düşüneceksiniz. Kimbilir belki nasılsa hiçbirseyi yapamıyorum deyip ömrü boyunca hiçbirşey denemeyecek. Başaramayacağını düşünmenin ezikliği ile başarısızlığını başkalarının gözünde tescil etmemek için. Oysa bilirizki, başarı yada başarısızlık eylem yapanlar içindir, eğer hiçbirşey yapmıyorsanız başarılarınızda olmaz, başarısızlıklarınızda. Başarısızlıklarınızdan ders alıp yeni denemeler yapıyorsanız başarıya doğru yürüyorsunuz demektir ve başarı mutlaka sizi bekliyordur. Belkide gördüğü şiddetin öcünü almak için şiddeti uygulayan bir birey haline dönecek. En iyimser olasılık, öğretilen başarısızlığı reddedecek, yaşatılanlara ve öğretilenlere inat; gelişen, geliştiren sevgi dolu bir birey olacak.. Her ne olursa olsun, yüreğinin derinliklerinde acılı izler hep kalacak. Peki ya siz; Öğrendiğiniz başarısızlıklarınız var mı? Nasılsa başaramaz diyip kenara attıklarınız? Sizce başarısızlık bir kader mi ? 11/10/2010 Fatos Somsa

bottom of page